17 Comments

Ukrayna da işler tam olarak Rusyanın istediği gibi gitmeyince "derin" strateji uzmanlarımız "Rusya tuzağa mı çekildi" demeye başladı. Yani Ukraynanın işgalinin faturası da ABD ye kesildi! Ne güzel konfor, ülkemizdeki Ak Partiyi akla getiriyor: her başarı kendi dehalarının eseri, her başarısızlık dış güçlerin oyunu.

Expand full comment

Sevan Bey bence bu savaşı toplumların verdikleri psikolojik tepkiler ve yeni dinler üzerinden değerlendirmemiz gerekiyor. Ön kabulum batı toplumunun Rusya'yı SSCB dağılması sonrasında hala aynı şekilde görmesidir. Yani uzak durulması ve savaşılması gereken bir yeni dünya dini ( Komünizm ve Diktatörlük) Bu algının SSCB dağılması sonrasında değişmediğini düşünüyorum. 90 lardan bu güne geçen süreçte batı toplumu da kendi yeni dünya dini ve idealizmini tam olarak tanımladı. Yeni dünyanın kendini dışlanmış ve kaybetmiş hisseden bireyleri birçok alt kimlik altında bir araya geldi. Feministler, Veganlar, Siyahiler, LGBT vs. Anladığım kadarıyla bu yeni din bir önceki batı dininin yerini aldı.( Çiçek çocukları, Woodstock, Rock vs ) Ancak özellikle son beş sene içersinde çok şiddetli bir şekilde hissettiğimiz bu yeni din çok saldırgan. Savunucuları tüm benliklerini bu yeni dinin imgeleriyle tanımlamakta ve kutsallarının zarar görme ihtimali doğduğu anda çok şiddetli tepki vermekteler. Bu savaşı batı dünyasının akademi ve siyasetini neredeyse tamamını ele geçirmiş bu yeni din üzerinden görmemiz gerekiyor. Her yeni dünya dini gibi bu din de bireyler için kötüdür. Bence sizin de bu savaşta asıl tepkiniz bu durumadır. Bu yeni din okumasını Neoconlar ve Libareller, Biden, Kamala gibi imgeler üzerinden yaptığınızı düşünüyorum. Ancak kendinizle çeliştiğinizi düşünüyorum. Çünkü birçok kere ifade ettiğiniz üzere insan hayatının önemini ve bireyin özgürlüklerini temel alarak sosyolojik yorumlarınızı yapıyorsunuz. Ancak hafta sonu yayınındaki savaşın doğası gereği kötü bir şey olduğunu ifade ederek şehirlerin bombalanması ve insan ölümlerini yorumunuzda rasyonelleştirdiniz. Tepkisel bir yorum yaptığınızı düşünüyorum. Bu yeni dünya dini de dünyayı terk edecektir. Ancak savaş bir kere çıktıktan sonra dolaylı yollarla ona saldırmak ( Nato'nun kararları- Bürokratların eski yorumları vs) beyhude bir çabadır. Çünkü yeni din (cancel culture) her geçen gün hareketlerini meşrulaştırmaktadır. İçinde bulunduğumuz zaman diliminde aydınlara düşen en büyük görev savaşın bir an önce bitmesi için çabalamalarıdır. Bürokratlar ve siyasi kanallar aracılığıyla şapkadan tavşan çıkartmaları gerekmektedir. Dünya'nın büyük bir hızla daha büyük çatışmalara doğru yol aldığı günümüzde hayatın kaosu her şeye rağmen bir kişinin tek bir hamlesi ve cümlesiyle tarihi değiştirmesine açıktır.

Expand full comment

Sevan Hocam NATO genişlemesi genel işleyişi açıklıyor fakat ne oldu da Rusya Ukrayna'ya Şubat 2022'de girmeyi seçti, durumu ateşleyen olay neydi?

Expand full comment

Aptallıkla ilgisi olduğunu düşünmüyorum. Trilyon dolarlık 'savunma bütçeleri' için bu hamle gerekliydi. Nasıl Türkiye'de iktidara yakın müteahhitler için hiç ihtiyaç olmayan köprü veya havaalanı projeleri yaratılıyorsa benzer şekilde ABD'de de askeri endüstriyel kompleks denilen çevreler için hiç ihtiyaç olmayan savaşlar veya savaş ihtimalleri yaratılıyor. Sadece silaha verilen para olarak bakmayın. NATO'ya alınan her yeni üye, yeni üslerin kurulumu, her anlamda yeni taahhüt işleri demektir ve o sayede 'savunma' bütçesi şişkin kalır.

Expand full comment

(4.) Uzadı, Sevan'ın analizinin yumuşak karnı ile bağlayalım. Batı Rusya'yı tasfiye etmeyi gerçekten istemiş olabilir mi ? Böyle bir çıkarı var mı ? Hadi Sovyetler dağıldı, komünizm çöktü, buna sevinildi falan. Özellikle Baltık ülkelerine karşı Bat'ının ideolojik, tarihsel, gönül bağları vardı...vs. ona da tamam. Ama Rusya Federasyonunu da dağıtma fikrine gelince en şuursuz batılı stratejistin bile aklını başına alıp düşündüğünde "hayır bunu yapmamalıyız" dedirtecek üç bölgesel neden var. Rusyanın doğrudan kontrol ettiği veya varlığı ile dengesine katkı sağladığı, batının ise erişim/kapsama alanı dışında kalan üç alan. Bunlara bakmadan asıl resmi görmek zor. Üçü de Ukrayna'nın doğusunda. Batı'nn pek ırağında. Olası üçüncü dünya savaşı, Rusyayı dağıtma riski taşıdığı için bu bölgelerin dengesini toptan bozma riski taşır, ve Batı açısından göze alınıp alınamayacağı ciddi tartılmalıdır. // Batıdan doğuya doğru gidelim, daha manevi bir zeminden, materyal çıkarların daha güçlü rol oynadığı bir aleme de yol almş olacağız. Birinci bölge Transkafkasyadır, daha somutlarsak Ermenistan'ın varlğı. Mevcut halde, Rus şemsiyesi gittiği anda Azerilerin şapkadan hangi tavşanı çıkaracağı, Türkiye'nin ne yapacağı belli olmaz. Kafkasya'da pax russica, tüm abzürd veçhelerine rağmen en azından "Türkiye kayıtsız şartsız muasır medeniyet seviyesine gelesiye" ve gardaş milletini de ikna edesiye, batı açısından varlığı zorunlu bir faktördür. Batı ikinci bir 1915in vebalini taşıyamaz. Rusyasız da bunu nasıl garanti edeceği meçhuldür.İkinci bölge Orta Asya'dır. Burası da Transkafkasya gibi nominal olarak bağımsız ama Iran ve Çin etkisine açık bölgedir. Rusya'nın burdaki ağırlığı ehven-i şer bir denge unsurudur. Ama asıl sorun Sibirya meselesidir. Sibirya, gezegen üstündeki ekolojik ve yeraltı değerleri itibari ile açık ara en stratejik biriki kara kütlesinden biridir. Rusya'nın 2022 yılında Ukrayna savaşı ile başlayacak bir olası çöküş ve dağılma süreci sonucunda Sibirya'nın kimin kontrolüne geçeceği malumdur: Bu güç Sevan'ın fantazmalarının hilafına, "Batı" olmayacaktır. Putin'in Batı'ya karşı satırarasındaki en büyük kozu: "Sibirya'yı kaybederim ha !" idi, öyle de kalacaktır. Batının telaffuz etmeyi bile tabu saydığı kabusu Rusya'nın Sibirya'nın kontrolünü kaybetmesi riskidir. Kuzey akımı inşa ettirten bu karabasandır. /// Batı'da Rusya'nın Ukrayna -ve Belarus'tan- tasfiyesini veya buralardaki kontrolünün zayıflamasını isteyen pek çok aktör olduğu sır değil. Bu aktörlere meşruiyet sağlyan şey de Rusyanın tarihsel karnesinden başka bir şey değil. ANCAK: Aynı Batı'da Rusya'nın Avrasya'dan total tasfiyesini ve marjinal bir kuzeydoğu Avrupa ülkeliğine tahvilini , Kafkasya, Orta ve Kuzey Asya'daki etki ve kontrolünü tümden kaybetmesini önerebilecek ve göze alabilicek ahmak da yoktur. Bağımsız Çerkezistan, Dağıstan, Tataristan,Başkırdistan, Çeçenistan, ... vb folklordür, o şekilde varolmaları veya olmamaları özünde gezegendeki kimseyi çok da ırgalamaz. Bu halkların mikro milliyetçilikler temelinde atomize olmaktansa daha bi göz hizasında, daha gönüllü ve daha medeni bir federal birlik düzenine geçmeleri, dünya demokratik deneyimi açısından da bir kazanım sağlayabilir. Dünya Osmanlı'nın tasfiyesine -Rusya ile birlikte- göz yumarak veya katkı sağlayarak kaçırdığı ulus devlet ötesi medeniyet fırsatını, post-Putin bir Rusya'nın demokratik restorasyonuna katkı vererek sağlayabilir. Bunun bölünerek yağmalanmış bir Rusya perspektifinrden daha mantıklı bir senarlyo olduğunu düşünebileck aktörler Batı'da an itibari ile daha baskın. Rusya'nın yağmasından aslan payı Sevan'ın hissiyatının aksine Batı'nın avucuna düşecek gibi durmuyor. Dünyaya, Novosibirsk'ten bakarsanız, Pakin'le Moskova aynı mesafede, Vladivostok'tan bakarsanız, Pekin burnunuzun dibinde, Anchorage kaf denizinin ardında.

Expand full comment

(3. )Girdiğimiz şey, Putin'in havlamalaına bakmayın, üçüncü dünya savaşı değil, ikinci Avrupa soğuk savaşının prelüdü olarak yazılacak ikinci Soğuk savaşın temel parametreleri şöyle şeyler: Ukrayna ve Gürcistan'ın Finlandiyalaşması, Avrupa'nın NATO dışı ordu kurması, Almanya'nın 45 ten beri sürdürdüğü kökteni pasifizmi terkedip yüzde iki güvenlik harcaması düzenine geçmesi ve savaş bölgelenine silah satmama anayasal kuralını değiştirmesi, ... /// Çin işe girmezse ellerinizi oğuşturup III. Dünya savaşı beklemeyin. O üçünçü sıcak savaş Ukrayna veya Gürcistan'dan değil çıkse çıksa Tayvan'dan çıkabilir ve öncelikle bir Avrupa değil Asya/Pasifik savaşı olurdu. Olası savaş kararında, anahtar coğrafya Hint altkıtası olur, oranın gidişatı başat rol oynardı.// İkinci Avrupa soğuksavaşı Rusya mimarisini korumayı gözetecek. Kafkasya'dan Tataristan'a bir halklar mezbahası Avrupa'nın en son isteyeceği şey. Avrupa Post-Putin-Rusya ile bu asgari müşterekte anlaşacak. Bu Avrupa/Rusya asgari müştereği, bugünkü Çin'in temsil ettiği şeyden bambaşka bir şey. // Madem meşum bir öngörü yazmış Sevan, ben de öngöreyim: Hayır, III. Savaş çıkmayacak. Çin, Ukrayna'dan öğrenecek Uyguristan ve Tibeti geri dönüşsüzce insanlık tarihinden sıfırlarken (*), Tayvanda işi zamana yayacak. Alor-almaz ayrı konu. /// Sonuçta 3+2 kutuplu bir yeni dünya statükosu ve soğuk savaşı oluşacak: Geçen yıl kurulan Anglosakson pakt AUKUS (AU/UK/USA), Çin ve Avrupa asli kutuplar, Rusya ve Hindistan ise buçuk kutuplar olacak, hepsi birden birbirlerini özünde Başhorozları (ABD ve Çin) dengeleyecekler. Latinamerika, Afrika ve AsyaPasifik 3+2nin münhasır etki alanlarına bölünecek.NATO bitecek veya talileşecek. NATO-dışı Avrupalılar (Finlandiye, İsveç, Avustura, İsviçre, Irlanda) yeni Avrupa şemsiyesine katılacak. Ukrayna ve Kafkasya birinci soğuk savaşın Finlandiya-Avusturya rolünü üstleneck, Avrupa Rusya arası tampon kalacak. TR, AB'nin, Pakistan, Çin'in arka bahçesine dönüşecek. En spekülatif önermemi de yapayım: AUKUS, Asya pasifik barışı namına Filipinleri gözden çıkarıp (burasını bir tür Taiwan ile takas ederek) Çin'e ikinci bir çıkış kapısı olarak önerecek. Yeni Zelanda, Kore, Japonya elmecbur AUKUS şemsiyesine girecek. (Japonya, Almanyalaşır mı ? mümkün. Bilemem.) Batılı kutuplar, belini büküp taşeronlaştırdıkları Rusya'yı başta orta Asya, İslam aleminde taşeron olarak kullanmaya çalışacak. Sezarın hakkı Sezara: Rusyanın son binyıldır bu malum medeniyetler meselesini klasik Batı'ya kıyasla biraz daha az yüzüne gözüne bulaştırdığını ve daha deneyimli olduğunu kaydetmek lazım./// (*) Uygur dipnotu: Çırak Talat'ı ve kalfa Hitleri cebinden çıkaracak bir model kabaca 15 yıldır yürürlükte. Kan dökmeğe gerek bile kalmaksızın, zerre izini bile bırakmamacasına total çözüm, tarihe en başarılı soykırım olarak yazılacak.Kabaca 15 yıla Uygurca konuşan son birey, ve o tarihi anlatan son tuğla ve son kitap yaprağı gezegenden geri gelmezce silinmiş olacak. Itiraz eden olmayacağı gibi, kalıntıları da Sanskritçe muamelesi görecek. Belçika kadar bir nüfus, 3 kane Almanya kadar bir topraktan, kabaca Holocaust çapında bir olaydan sözettik. Ustalığın anafikri: 3 yıla ziplemek yerine 30 yıla yaymak. Yarı yol geçildi, geri dönüşsüz kritik eşik aşıldı sayılır.

Expand full comment
Mar 2, 2022·edited Mar 2, 2022

(2. )NATO'nun birinci soğuk savaş sonrası dönemde ötekileştirmeyi tercih ettiği unsurun Rusya değil, Islam olduğunu da unutmayalım. Rusya ciddiye alınmayacak kadar zayıftı. İslam "kategorik öteki" rolünü bile isteye şuursuzca üstlendi. Bu analiz, ancak bu gerçeği unutma sonucu yazılabilirdi. Bu savaşın özünde Rusya güvenlik bürokrasisi açısından bir tür "NATOya katılmayı zorlama" anlamı taşıdığını da esgeçmeyelim.// "Lizbon'dan Vladivostok'a güvenli Avrasya" (Çin'in öteki olduğu model) Batı'nın da asıl gönlünde yatan. Ama bu Putin ile nasıl olabileceğine de kafaları basmıyor. çok mu haksızlar ? Batı, 2000lerin ortasında Rusya'ya (NATO için) ve TR ye (AB için) kapıları kapatırken hata yaptı mı ? Evet. Çok büyük hata yaptı. Ama bu tespitten yola çıkıp,"bu bilerek üçüncü dünya savaşı çıkarma stratejisinin parçasıdır" noktasına getirmek de aşırı zorlama bir yorum. /// Dünyanın fiilen, fikren ve ruhen çok uzağındaki bir kısım ABDli manyağı bilemem, ama eğer "batı" derken Avrupalı sıradan insanları -bunlara mesela aşırı sağ AFD yi Le Pen i, Urban'ı ... seçen sıradan şuursuz Avrupalıları katarak söylüyorum- ve onların içinde bulunduğu Avrupa düzenini kastediyorsak: Evet, bu Batı'ya bir yere kadar kendimerkezcilik, şuursuzluk, ve yer yer ırkçılık da...atfedilebilir... Ama sisteme hakim bir cengperestlik, ... hayır atfedilemez. En radikali dahil, Avrupa halkının " "genetiği" " (iki savaşla mutasyona uğramış olan genetiği) artık "savaş karşıtı" olmasa bile, çok ciddi 'savaş ürkeği ve savaş çekingeni'dir. Bu halklarla birlikte ve onlar için siyaset yapan hiç bir politikacı da bilerek -ve hatta cahillikle- Rusya ile savaş kışkırtmadı. /// Atlantik-ötesine sözüm meclisten dışarı. Ayrıca İslam hatta Balkan coğrafyasında savaş kışkırtıcılığın Avrupa da yaptı.(son tahlilde kendine dokunmayacağını düşündüğü için yaptı) /// Ve de: ABD ne kadar Batı, o da ayrı konu. Rusya'dan bir tık öte batı denebilir, belki... /// Bu kriz'i bir gün yazarken tarihler, belki de üçünçü dünya savaşına giden yolun değil Avrupa'nın kendi göbeğini kesmesine giden yol'un başı olarak yazacak ... Almanya, Fransa çizgisine geldi bile geçen pazar.

Expand full comment
Mar 2, 2022·edited Mar 2, 2022

(1.) Batı'da bu kadar büyük bir şuursuzluk veya bilerek ateşle oynama halinin sistemik olduğunu düşünmüyorum. Bireyler düzeyinde her iki eğilimin de olduğu açık. Ama sistemik düzeyde bir tarafta Polonya/Macaristan, Çek-o-Slovakya, Baltık üçlüsü ve Romanya/Bulgaristan, öte tarafta ise Ukrayna arasında net bir kategorik ayrım yapıldığı ve buna göre davranıldığı da görülüyor. Tam da o ayrımı yapmasa idi, NATO Ukrayna'yı ikinci dalgaya katar geçerdi. Sistemin bu yazılardaki uyarıyı iyi algılamış -özünde bizzat kenrdi aklı selimi ile üretmiş- olduğunu düşünmek de mümkün.

Expand full comment

https://www.youtube.com/watch?v=JrMiSQAGOS4

Bir ekleme de ben yapmak isterim. John J. Mearsheimer realist uluslararası ilişkiler teorisyenlerinden. Milyonlarca izlenen bu konuşmasında Batı'nın Rusya'yı Ukrayna konusunda provoke ettiğini, Ukrayna'yı gaza getirdiğini ancak yardım etmeyeceğini, Ukrayna'nın Batı için hayati çıkar taşımadığını, ancak Nato üyeliğinde ısrar etmenin cevapsız kalmayacağını ve yükselen tansiyonun Ukrayna'nın mahvolmasıyla sonuçlanacağını anlatıyor.

Expand full comment
Removed (Banned)Mar 2, 2022·edited Mar 2, 2022
Comment removed
Expand full comment