Discussion about this post

Commenting has been turned off for this post
leo's avatar

Skype diye bir program var belki duymuşsunuzdur. Bu programı 3-4 Estonyalı mühendis mütevazı imkanlarla ürettiler. İsveç- Danimarka ortaklığıyla dünya çapında kullanılan bir ürüne dönüştü, Amerikalılara milyarlarca dolara sattılar.

Birkaç kıçıkırık ulus devlet bunu yapabilirken koca Rus Medeniyeti bu seviyede bir yazılım çıkartamaz mı? Tabi ki çıkartır: Telegram! Ama maalesef telegramın kurucusu ve halen sahibi Durov Rusya'da ikamet edemiyor. Gerekçesini kendi şöyle açıklıyor:

"Nine years ago I was the CEO of VK, which was the largest social network in Russia and Ukraine. In 2013, the Russian security agency, FSB, demanded that I provide them the private data of the Ukrainian users of VK who were protesting against a pro-Russian President. I refused to comply with these demands, because it would have meant a betrayal of our Ukrainian users. After that, I was fired from the company I founded and was forced to leave Russia."

Durov şu anda Saint Kitts and Nevis vatandaşı. (En azından ulus devlet değil, koloni.)

Satranç şampiyonu demişsin. Şimdiki satranç şampiyonunun Norveç'te yaşayan bir Norveçli olması bir yana, Kasparov un hikayesini ne yapacağız? Adam Rus olmadığı halde kendisini Rus olarak tanımlıyor. Fakat Putin'in kıçını yalamadığı için o da kovuldu. Kendisi lanet bir ulus devleti olan Hırvatistan vatandaşı.

Demokrasi, ifade özgürlüğü, can ve mal güvenliği olmadıkça fikri ve vicdanı hür insanlar bu "Rus Medeniyetine" dahil olmak istemiyorlar. Bu kavramları batıdaki mevcut halleriyle kullanıyorum, idealize bir şekilde değil. Evet batı demokrasisi mükemmel değil, covid politikasına itiraz eden insanların Twitter hesapları banlanıyor. (vah vah) Fakat Rusya'da şu anda 140 MİLYON insan şu sitelere erişemiyor: Instagram, Facebook, Twitter, onlarca uluslararası haber sitesi... Wikipedia henüz engellenmedi, sadece tehdit ediyorlar.

İnsanlığa katkıdan bahsederken verilen olumlu örneklere bak: KGB kurucusu, savunma bakanı, dışişleri bakanı, Stalin!, Ramazan Kadırov!! Devlet gücünü kullanarak insanlara şiddet ve baskı uygulamak konusunda en uzman kişiler. Oldu olacak Lavrentiy Beria da yazsaydın.

Expand full comment
Barış Bilen's avatar

Makedonya yazısı için yorumlar kapatıldığından buradan yazıyorum. Hitler’in Makedonya’nın Arnavutça konuşan Batı şeridini Arnavutlara, geri kalanını da Bulgarlara vermesi, yine II.Balkan Savaşında Bulgarlardan gaspedilen Ege’ye çıkış hakkını da iade etmesi ömrü boyunca yaptığı tek düzgün işti herhalde. Bugün dahi olması gereken budur. Neticede aynı dili konuşan Bulgaristan ve Makedonya’nın iki ayrı ülke olmasından daha saçma ne olabilir? Ve Bulgar azınlık evet, Palikarya’nın konuşmaktan nefret ettiği bir konudur. Esasen tarih kitaplarında Yunan İç Savaşı diye anlatılan şey, özellikle son iki yılında Bulgar azınlığı imha savaşından başka bir şey değildi. Bu Komünistlerin Leonidas Kyrkos diye değişmez bir moruk liderleri vardı. Hâlâ sağ ise Ondan sorulabilir.

Öte yandan Bulgar azınlık Yunan siyasetinin yegâne tabusu da değildir. Bağımsızlığın bilek gücüyle değil, büyük devletlerin himmet ve inayetiyle elde edilmesi, güvensizlik ve aşağılık kompleksiyle beraber hemen her konuyu tabu haline getirmiştir. Mora soykırımı, Anadolu’dan gelenlere yapılan ırkçı muamele, Rodos ve İstanköy Türkleri, Selanik’te kalmış Osmanlı bakiyesi 50 bin Musevi’nin isim isim Nazilere ispiyonlanıp Auschwitz’e gönderilmesi, Halkın ilik ve kemiklerine işlemiş minare kompleksi ve Batı Trakya hâricinde kalan BÜTÜN minarelerin traktörlerin arkasına halatlar bağlanarak yıkılması, Düzinlerce yargı kararı ve AB’nin sopa zoruyla nihayet (Atina’nın 10 km dışında) inşa edilen –ve daha ziyade bir soğuk hava deposunu andıran- sözde caminin minaresiz yapılması ve saire. Daha da sayarım da akşam akşam kimsenin asabını bozmayalım. BB

Expand full comment
22 more comments...

No posts