24 Comments
Commenting has been turned off for this post

"Müslümanlık 18. yy’da ideolojik cazibesini kaybetmeye başladığında önce Rumlar, sonra Ermeniler, milli kimliklerini koruyarak imparatorluk seçkinleri arasında yer almaya yeltendiler. Fakat bunu yaparken, Avrupa’nın da teşvikiyle, ayrı millet-ayrı vatan hayalini terk etmeyi başaramadıkları için yenildiler."

Bu önermeye 3 nokta eklemek isterim:

1) Osmanlı'nın müslüman ahalisi ve özellikle yönetici sınıfı hristiyanları eşit vatandaş olarak kabul edemedi. Yüzyıllardır kültürün omurgasını oluşturan, siyasi ve ekonomik iktidar dengelerini belirleyen "müslüman üstündür" ilkesinden vazgeçmek, kendi varlığını lağvetmek demekti. İmkansıza yakındı.

2) Müslüman yönetici sınıf vasıfsızdı. Daha zengin, eğitimli, bağlantılı hristiyanlar eşit vatandaş olduğunda siyasi gücün de hristiyanlara geçeceği barizdi. Müslümanlar de facto ikinci sınıf olacaklardı.

3) Ortodoksları milli devletler kurmaya teşvik eden Avrupa değil Rusya idi. Doğal olarak. Hem Ortodoks kardeşliği, hem de sıcak denizlere inme işi. BK ve Fransa kamuoyunun ve elitlerinin Antik Yunan'dan dolayı Rumlara bir sempatisi vardı tabii ki, ancak Rusya'nın tercihleri ve faaliyetleri daha belirleyici oldu.

Ortodoksların milli devletler kurmaktan başka çaresi kalmamıştı.

Eğer Osmanlı, "müslüman üstündür" ilkesinden vazgeçip bir federasyona dönüşse idi; müslümanlar da devlet yağması yerine ticaret ve sanayi ile uğraşmayı deneselerdi belki Osmanlı yaşar, ulus-devlete alternatif bir düzen önerebilirdi. Halamın testisleri olsa babında.

Expand full comment
Apr 3, 2022·edited Apr 3, 2022

bu yazıda atıştırmalık çok güzel bilgiler var ama maalesef ele gelir bir arguman yok. Nişanyan’ın yapmaya çalıştığı arguman her tarafından dökülüyor.

Birkaç örnek.

Zastava bugün yok ise Yugoslavya parçalandığı için değil, insanların tercih etmemesi sonucudur. Nişanyan’ın dediği gibi, “Elbette benim de imkanım olsa Zastava yerine BMW tercih ederim.”

İmkanı olmayanlara imkanları dahilinde ucuz ve Zastava’dan daha kaliteli arabalar olduğu için Zastava bitmiştir. Ciddi bir yatırım programıyla geliştirilmesi de mümkün değildi, çünkü o sistem içinde o yatırımı yaptıracak ekonomik teşvikler (incentives) yoktu.

“devrim niteliğinde savaş uçakları tasarlama olanakları yoktur” Yanlış. Bakınız Türkiye’nin Bayraktar SİHA başarısı.

“Ukrayna savaşında Ruslara yakınlık duymamın ana sebebi bu değil, daha ziyade Amerika’nın küresel hegemonyası ile ilgili kaygılarımdır. Ayrı mevzu.”

Bence bu ayrı bir mevzu değil. Nişanyan’ı takip eden, burada karşı yorum yapan pek çok kişinin hayal kırıklığını açıklayan cümle bu. Benim de Nişanyan’ın son yazılarını bir bağlama oturtmama yardımcı olan bir cümle.

Kendisi de dediği gibi ABD’den hazzetmediği için Rusya’nın Ukrayna’yı işgalinde Rusya’yı tutuyor. Bu tarafgirlikle, bu konudaki yazılarında hep Rusya’yı haklı çıkarmaya çalışacak seçmece örnekler veriyor. Bunun en çarpıcı örneklerinden bir tanesi, “Bile isteye mi savaşa gittiler, şuursuz muydular” yazısında Naom Chomsky’ye verdiği şu referans:

“Noam Chomsky her koşulda Amerikan emperyalizmine karşıdır, o yüzden görüşleri iskonto edilebilir. Ancak NATO’nun Ukrayna politikasının savaşa yol açacağını 2015’te net olarak görmüş.”

ve fakat aynı Amerikan karşıtı Chomsky’nin Rusya’nın Ukrayna’da savaş suçu işlediğini söylediğini söylemiyor:

https://truthout.org/articles/noam-chomsky-us-military-escalation-against-russia-would-have-no-victors/

Bu yazısında da Rusya’nın medeniyetinden övgüyle bahsediyor (ki bilime sanata katkılarına yapılan haklı bir övgüdür) ama Rusya’nın katliamlarla dolu tarihinden bahsetmiyor.

Rusya-Ukrayna meselesi üzerine yazılarından ilginç bilgiler edinmemle birlikte, bu bilgiler atıştırmalığın ötesine geçmiyor. Argumanların ise maalesef ele gelir bir tarafı yok. Şaşırmışlık ve hayal kırıklığı ile izliyorum.

Expand full comment
Apr 3, 2022·edited Apr 3, 2022

Bu arada aklıma başka bir fikir geldi. Londra beldiye başkanının bir Paki olduğunu, Moskova'da bir Tatar'ın belediye başkanı olmasının imkansız olduğunu düşünürken keşke Sevan İzmir belediye başkanı olsa diye düşünürken buldum kendimi. Bu işi Sevan'dan daha iyi yapabilecek birini düşünemiyorum. İzmir'in estetiğini ortaya çıkarır, kimlik kazandırır, çağ atlatırdı. Kültür turizmini de şahlandırır, kent ekonomisini büyütürdü. Eminim. Günün birinde Türkiye'ye dönebilirsen aday ol. Sandığından fazla destek bulursun.

Expand full comment

1) Rusya'nın kendine özgü bir farklılığı yok. Roma'da da bir Ermeni, Arap, Hispanik, Kelt, Germenik, Kartacalı imparator, ordu komutanı,vb olabilirdi. Osmanlı'da da. Çin'de de. ABD'de babası müslüman olan bir Kenyalının başkan olması veya 19 yaşında ABD'ye göç etmiş bir Alman'ın dışişleri bakanı olması, Almanya'nın tarım bakanının bir Türkiyeli olması nitelik olarak farklı örnekler değil. Tuva'nın tüzel varlığı Şoygu'nun durumunu "Özal da Kürttü"den farklı kılmaz. Sonuçta resmi ideolojiye ve establishment'a biat etmiştir hepsi.

2) Bir sistemin başarısı devlet görevlerine kimin gelebildiği ile ölçülmez. Orta boy bir şehirdeki çalışanın/esnafın hayat kalitesi, mutluluk seviyesi ile ölçülür

3) Zastava'nın marka olarak yok olmasının Yugoslavya'nın dağılması ile ilgisi yok. Volvo da battı ve Çinliler markası için satın aldı. BK'da da otomotiv sanayi yok. Toyota da GM'i iflasa götürdü. Buna serbest piyasada rekabet diyoruz. Rekabet edebilen ayakta kalıyor, edemeyen kalamıyor. Serbest piyasa kötüdür diyorsan o başka bir tartışma konusu. Yugoslavya, Rusya veya Ukrayna ile ilgisi yok.

4) VW'in Yugoslyavya, Rusya, Ukrayna pazarlarında satış VE ÜRETİM yapması için buralarda savaş çıkmasına gerek yok. Zaten faaliyet gösteriyor(du). Yerli markaları da olan Çin'de pazar lideri mesala.

5) VW bir Alman markası değildir. Küresel bir markadır. Fabrikaları sadece Almanya'da değildir. Mesala Çin'de de fabrika açar. Türkiye'de de açacaktı. Zeki, başarılı Çinli bir otomotiv mühendisi ister Çin'de, ister Almanya'da, ister Türkiye'de VW'de çalışabilir. Önünde hiçbir engel olmaz. VW'nin yerel üretim kültürünü yok ettiği iddiasının bir temeli, dayanağı yok.

6) Bir Hırvat otomotiv mühendisi için de tek seçenek Zastava değildir. VW'de de çalışabilir. Zastava'nın sunacağı koşullardan çok daha iyi koşullarda üstelik. VW'nin eski Yugoslavya'da Zastava'ya göre çok daha fazla iş olanağı yarattığına da emin olabilirsin. Bir mühendis için sahipliğin milliyetinin önemi var mı? Kaldı ki sahiplik de artık uluslarüstü. İstersen sen de VW hissesi satın alabilirsin. İstediğin kadar alabilirsin. VW'de oy hakkının %17'si Katarlılarda.

7) Ulus-devletler, insanları bir hükümdarın kulu olmaktan çıkarıp bir milletin eşit haklara sahip bireyleri yapma iddiasında idiler. Olmadı. Tersine yerel oligarşiler daha da egemen oldular. Bireysellik ve çoğulculuk bastırıldı. Başarısız ve kısıtlayıcı bir deneyim olmakta ulus-devlet. Buna katılıyorum. Alternatifin ise yoz oligarşilerin şahikası olan Rusya modeli olmadığı bariz bana göre.

8) Senin de bahsettiğin gibi şehir-devletler en iyi modeller olmuş tarihte. Fenike, Antik Yunan, Rönesans İtalyası, Anadolu beylikleri. Bunlar insanların görece serbest, zengin, üretken, katılımcı, enerjik olduğu dönemler.

9) Ukrayna'da insanlar ölüyor. Onbinlerce insan ölüyor. 45 milyonun hayatı mahfoldu. Bu önemsiz bir ayrıntı imiş gibi davranma. Hiçbir sistem bu bedele değmez. Kaldı ki

a) Ortada sistem savaşı falan yok. Kendi halkını soyan bir oligarşinin başındaki bir diktatörün ıslak rüyaları var sadece. (Üstelik lükse ve şatafata meraklı görgüsüz, paçoz bir oligarşi)

b) Ukraynalılar kendileri için neyin iyi olduğuna kendileri karar verir. Sen, ben, Putin karar veremez.

Expand full comment

Avrupa Birliği kurum ve kuralları için aynı çerçevede bir yazınızı merakla bekliyorum.selam ve sevgilerle Süleyman

Expand full comment

Skype diye bir program var belki duymuşsunuzdur. Bu programı 3-4 Estonyalı mühendis mütevazı imkanlarla ürettiler. İsveç- Danimarka ortaklığıyla dünya çapında kullanılan bir ürüne dönüştü, Amerikalılara milyarlarca dolara sattılar.

Birkaç kıçıkırık ulus devlet bunu yapabilirken koca Rus Medeniyeti bu seviyede bir yazılım çıkartamaz mı? Tabi ki çıkartır: Telegram! Ama maalesef telegramın kurucusu ve halen sahibi Durov Rusya'da ikamet edemiyor. Gerekçesini kendi şöyle açıklıyor:

"Nine years ago I was the CEO of VK, which was the largest social network in Russia and Ukraine. In 2013, the Russian security agency, FSB, demanded that I provide them the private data of the Ukrainian users of VK who were protesting against a pro-Russian President. I refused to comply with these demands, because it would have meant a betrayal of our Ukrainian users. After that, I was fired from the company I founded and was forced to leave Russia."

Durov şu anda Saint Kitts and Nevis vatandaşı. (En azından ulus devlet değil, koloni.)

Satranç şampiyonu demişsin. Şimdiki satranç şampiyonunun Norveç'te yaşayan bir Norveçli olması bir yana, Kasparov un hikayesini ne yapacağız? Adam Rus olmadığı halde kendisini Rus olarak tanımlıyor. Fakat Putin'in kıçını yalamadığı için o da kovuldu. Kendisi lanet bir ulus devleti olan Hırvatistan vatandaşı.

Demokrasi, ifade özgürlüğü, can ve mal güvenliği olmadıkça fikri ve vicdanı hür insanlar bu "Rus Medeniyetine" dahil olmak istemiyorlar. Bu kavramları batıdaki mevcut halleriyle kullanıyorum, idealize bir şekilde değil. Evet batı demokrasisi mükemmel değil, covid politikasına itiraz eden insanların Twitter hesapları banlanıyor. (vah vah) Fakat Rusya'da şu anda 140 MİLYON insan şu sitelere erişemiyor: Instagram, Facebook, Twitter, onlarca uluslararası haber sitesi... Wikipedia henüz engellenmedi, sadece tehdit ediyorlar.

İnsanlığa katkıdan bahsederken verilen olumlu örneklere bak: KGB kurucusu, savunma bakanı, dışişleri bakanı, Stalin!, Ramazan Kadırov!! Devlet gücünü kullanarak insanlara şiddet ve baskı uygulamak konusunda en uzman kişiler. Oldu olacak Lavrentiy Beria da yazsaydın.

Expand full comment

Sayın Nişanyan, kavramlarınız milliyetçilerin milliyetçilik hakkındaki kavramları. Haddim olmayarak bu konular üzerine son zamanlarda yazdığım henüz devam eden bir seri yazımı önereceğim. Gerçi siz Marksizmi ciddiye almazsınız ama benimkisi başka bir Marksizm, ezber bozanından. Hani diyorsunuz ya, bir de öbür tarafından bakmak lazım. Belki böyle bir yararı olabilir. Belki yeni bir pencere açabilir. Şu ana kadar altıncısını yazabildiğim, sonuncusunun başlığı "Gericinin Gericisi Ulusçular Olarak Marksistler ve Marksizm (Marksizm’in Yeniden İnşası – 06)" olan yazılar bloğumda bulunuyor:

https://demirden-kapilar.blogspot.com

Şuradan da eski ve daha geniş bir versiyonu indirilebilir:

https://disk.yandex.com.tr/i/PmO_LbQKdojvAA

Expand full comment
Apr 2, 2022Liked by Sevan Nişanyan

Makedonya yazısı için yorumlar kapatıldığından buradan yazıyorum. Hitler’in Makedonya’nın Arnavutça konuşan Batı şeridini Arnavutlara, geri kalanını da Bulgarlara vermesi, yine II.Balkan Savaşında Bulgarlardan gaspedilen Ege’ye çıkış hakkını da iade etmesi ömrü boyunca yaptığı tek düzgün işti herhalde. Bugün dahi olması gereken budur. Neticede aynı dili konuşan Bulgaristan ve Makedonya’nın iki ayrı ülke olmasından daha saçma ne olabilir? Ve Bulgar azınlık evet, Palikarya’nın konuşmaktan nefret ettiği bir konudur. Esasen tarih kitaplarında Yunan İç Savaşı diye anlatılan şey, özellikle son iki yılında Bulgar azınlığı imha savaşından başka bir şey değildi. Bu Komünistlerin Leonidas Kyrkos diye değişmez bir moruk liderleri vardı. Hâlâ sağ ise Ondan sorulabilir.

Öte yandan Bulgar azınlık Yunan siyasetinin yegâne tabusu da değildir. Bağımsızlığın bilek gücüyle değil, büyük devletlerin himmet ve inayetiyle elde edilmesi, güvensizlik ve aşağılık kompleksiyle beraber hemen her konuyu tabu haline getirmiştir. Mora soykırımı, Anadolu’dan gelenlere yapılan ırkçı muamele, Rodos ve İstanköy Türkleri, Selanik’te kalmış Osmanlı bakiyesi 50 bin Musevi’nin isim isim Nazilere ispiyonlanıp Auschwitz’e gönderilmesi, Halkın ilik ve kemiklerine işlemiş minare kompleksi ve Batı Trakya hâricinde kalan BÜTÜN minarelerin traktörlerin arkasına halatlar bağlanarak yıkılması, Düzinlerce yargı kararı ve AB’nin sopa zoruyla nihayet (Atina’nın 10 km dışında) inşa edilen –ve daha ziyade bir soğuk hava deposunu andıran- sözde caminin minaresiz yapılması ve saire. Daha da sayarım da akşam akşam kimsenin asabını bozmayalım. BB

Expand full comment
Apr 2, 2022·edited Apr 2, 2022Liked by Sevan Nişanyan

1. Buradaki şahane argümanlar, neden olası bir Ukrayna yenilgisi sonrası Rusya'nın dağıtılmaması ve onbinyıllık insan medeniyeti namına korunması gerektiğini çok güzel açıklıyor, bu anlamda tam katılıyorum. Rusya'nın bir medeniyet projesi anlamında bence de bariz olan ve gözbebeği gibi ama eleştirel şekilde korununması (ve dönüştürülerek demokratikleştirilmesi gereken) üstünlüğü, .. her hangi nedenle olur ise olsun ayrılmayı, yani homojenliği, aptallaşmayı her ne derseniz deyin, seçmiş olan komşusunu bu şekilde işgal edip hayatlar söndürmesini haklı ÇIKARMAZ. nokta. 2. Rusya'yı ciddi şekilde karşılaştırmaya tabi tutacak isek, işi 18 yy dan itibaren bizzat kendisinin söndürdüğü veye mücadele ederek güdükleştirdiği a. Polonya/Litvanya, b. Avusturya/Macaristan, c. Osmanlı d. Iran çok etnili çok dinli çok kültürlü imparatorluklarından bağımsız değerlendiremeyiz. ve oralarda daha edecek çok laf var. 3. Hiç birine değinilmese, şunun hakkı verilebilirdi: Osmanlı bu meseleye Rusyadan önce uyandı ama coğrafyası ve başka handikapları icabı geç kaldı, yırtamadı. Rusya'yı ise İmparatorluğun herhangi bir politikası değil, bal gibi Lenin'in (Putin in nefret ettiği) siyasi dehası kurtardı, dönüştürerek bugünlere taşıdı. Sovyetlere sıcak bir selam sırf bunun için iletilebilirdi sanırım. (Nişanyan kendi Lenin kıraatini tam burda hatırlayabilir) 4. ABD belasını sorun edip (Kİ PÜSKÜLLÜ BELA, E V E T) Çin belasını es geçmek çok büyük aymazlıktır. Uygarlk tarihi babında Rusyanın karşı modeli ne ABD ne de atomize Ulus devlet meselesinin bela olduğunu yarm akılla da olsa kavramış Avrupadır: (yani batı'dır) Çok etnili çok kültürlü çok dinli bir diğer imparatorluğu insanlk tarihinin en rafine soykırım yöntemleri ile en ahmak ve en kitlesel ulus devlete dönüştürmeyi nerede ise sonlandrmış olan Çin'dir. Rusya ile tanımlanan (henüz pek yarım) Uygarlık projesinin net antitezi şu anda Çin'den başka bir ülke değildir. 5. Bu durumun ABD gibi ticari savaş gailesi ile değil, uygarlık meselesi icabınca önemini kavramış siyasi unsurlarin iyi kötü varlık gösterdiği yegane coğrafya da Avrupa, özelde "oranın emperyali" Almanya'dır. (hayır AfD değil o özne. Afd Rusyanın en tasfiye edilesi yönüne Putin'de cisimleşen şeye tapıyor, o kadar. Ama diğer tüm partilerde bu yazıdaki argümanları iyi bilen anlayan insanlar bolca var ve bağırlarına taş basarak Putin'e hayır dediler. Gerektiğinde Rusyayı Putine rağmen savunmaya devam edeceklerdir)

Expand full comment

Ukrayna özelinde, kendisi ulusüstü bir yapıda olmasına rağmen ulusal devleti destekleyen ABD ile başka bir ulusüstü devlet yapısının dolaylı mücadelesini görüyoruz, savaşın kazananı günümüz dünyasında ister istemez ABD olacaktır, çünkü insanlara özgürlük yanılsamasını, sahip olduğu medya gücüyle çok iyi pompalıyor. Ulusal devlette esasında bu özgürlük yanılsamasının bi parçası, biz özgür şu ırkın devleti olarak varız algısı Westfalya dan farklı olarak aslında son 100 yılın modası. Neredeyse tamamen küreselleşen sermaye ve bunun görünen yüzü sosyal medya vasıtasıyla özgürlük yanılsaması artık İran da Rusya da hatta Çin de. Sermayenin ağaları, yeni dünyada artık pürüz istemiyor, Rusya ve Çin gibi devlet yapılarının planlanan yeni dünyada yeri yok maalesef … İşin sonunda herkesin ırzına geçilecek ama işin ilginç tarafı herkes bundan mutlu olacak, belki de farkında olmadan istediğimiz budur … herkes pozisyonunu alsın …

Expand full comment

"Dar ulus milliyetçiliğinin herhangi bir ulusa mutluluk getirdiği nerede görülmüş?"

Estonya,Letonya,Litvanya,Polonya,Macaristan,Çekya,Slovakya,Slovenya,Hırvatistan. Bağlam o olduğu için Rus/Komünist boyunduruğundan kurtulup, zenginlik ve özgürlüğe kavuşan ülkeleri yazdım, İsrail, Japonya, Kore vs. de sayılabilir.

Expand full comment

Sevan hocam yana yakıla Rusya'nın işgaline argüman bulmaya çalışıyor. Şimdikinde, ulus devlet nedir kafası basmayan Rusya, kucak açmış Ukrayna'ya "gel sen de çok keyif alacaksın, çocuklarımız birlikte uçak filan yapar" diyor, ama nankör Ukrayna bu muhteşem adam olma fırsatını anlamayıp, anında vereceğine, tutmuş bir de direniyor.

O zevki 1936'da tattığı için olmasın?

Expand full comment

Ulus devletten çıkan biri neden satrançta dünya şampiyonu olamasın? Bu ne saçma bir iddiadır böyle.

Expand full comment