11 Comments

Sevan Bey.

Burada şu ana kadar okuduğum yazılarınız bir ilim adamının afaki(objektif) olma hususiyetine tam manasıyla tekabül ediyor. Anladığım kadarıyla hiçbir şahsi fikir karıştırılmadan ne ise onu yazmışsınız. Ve yazılarınızın ekseriyetinde yeni şeyler öğreniyorum ve ekseriyetini hayretle okuyorum. Teşekkür ederim.

Bu arada bazı beğendiğim makalelerinizi fikir açısından değil de kelime açısından kendime göre tanzim edip paylaşabilir miyim?

Expand full comment

“Okumalarımı”telefon saptırdı “okutmalarıma”. Affola!

Expand full comment

Merhaba Sevan bey-

Sizin ilginizi çekebilecek bazı okutmalarımı paylaşacağım burada:

Görebildiğim kadarıyla İlk defa Farabi millet kelimesinin anlamını genişletmiştir. Millet kavramı onun “El-Mellat”, “El-Huruf” ve El-Siyaset” kitaplarında geçiyor.

El-Mellat kitabında, belli bir hedefe ulaşmak için toplanmış, belli kurallara bağlı bir kalabalık ve bu kuralların uygulayıcıları olan halka millet der. Bu tanımda Farabi, düşünce ve eylemi sınırlayan kanunları dini veya dini olmayan zaruretlere bağlamamakta, bunun her türlü kanunu içerdiğini, insanlar için ortak bir hedef belirlemenin ve insanların düşünce ve davranışlarını bu hedefe yönlendirmenin gerekli olduğunu belirtmektedir. Görüldüğü gibi Farabi nezdinde millet, töreyi içermekle birlikte onu da aşmaktadır.

Kitabın bir başka bölümünde, "millet" kelimesinin mahiyetini detaylandırıyor ve milletten kastettiği şeyin sadece dini kanunlar olmadığını, aynı zamanda sosyal kanunları da entelektüel ve pratik sınırlamalar yarattığı için dini düzenlemelere benzetiyor.

Genel olarak Farabi'ye göre "millet", insan düşüncesinin, mantığının ve felsefesinin aşamalı evriminin ürünüdür, dolayısıyla milletin anlamı din değil, halkın bilge adamlarının oluşturduğu kanunlar ve düzenlemelerdir.

Farabi'nin yorumlarından, "millet"in, doğru ya da yanlış olsun, örf ve adetlerle aynı olduğu anlaşılmaktadır [Töre]. Farabi, insan milliyetini ilahî dinî milliyetten farklı değerlendirmektedir.

Kanun koyucu milleti inşa etmek için felsefeyi kullanır, felsefe ise millet adına milleti inşa etmenin bir aracıdır ona göre.

Dolayısıyla Farabi, milleti insan düşüncesinin bir ürünü olarak görmüş ve millet kelimesini din dışında bir çerçeve içinde kullanmıştır.

Farabi'nin terminolojisinde milletin din anlamına gelmemesinin bir diğer nedeni de Farabi'nin milli kanunları değiştirilebilir ve gasp edilebilir olarak görmesidir. Onun cümlelerinden de anlaşılacağı üzere Farabi’nin milletten kastettiği din değil, onun deyimiyle millet, fikir ve mutlak düzenlemeler bütünüdür. Bu bazı hükümetlerde dine dayalıdır, bazılarında da dinden bağımsızdır.

Saygılar,

H.F.

Expand full comment

Basitçe "toplum" desek?

Expand full comment

Sevan Hocam,

Yazınızda çeşitli millet tarif ve kavramları var. Okuyunca şaşkına döndüm.

Düşünceme göre Din bağı hatta bazı hallerde dil bağı olmayan aynı kök/ırktan gelen insan topluluğu desek yanlış mı olur?

Expand full comment

Hocam, aynı lisanı konuşmayan "millet"e bir örnek verebilir misiniz? Yani aynı milletten olacak ve fakat farklı lisan/lisanlar konuşacak.

Expand full comment

“Hakimiyet bilâ kayd-u şart Milletindir” ifadesinde yer alan millet sözcüğü, belirttiğiniz hangi anlamı gözetilerek kullanılmış olabilir?

Expand full comment