İlkokuldan beri devletin topluma dayattığı tehdidin simgesi olan figürü bir devrimci karakter veya bir ilericilik simgesi yahut da bir muhalefet simgesi olarak sunabiliyorlar. Anlaması güç bir hadise.
"1938 yılında ölmüş bir siyasi şahsiyet olan Atatürk başka bir hadise, konuyla ilgisi yok."
Yazının sonunda çok doğru bir noktaya parmak basmışsınız. Bazı Hristiyan mezheplerinde İsa'nın diyofizit doğasının temel alınması gibi bir durum günümüz Türkiye toplumundaki Atatürk imgesi için görülüyor. Bu mitin dallanıp budaklanması ve farklı kesimlerin rol modeli olmasıysa şaşılacak bir durum olmaktansa toplumların genel karakteri. Nasıralı Yahudi bir marangoz (veya rabbi) 200 yıl sonra pagan Romalıların eşek kılığında tasvir ettikleri sahte bir tanrıya, 1000 yıl sonra Germen kabileleri için insanoğlunun günahlarının kefareti için kendini feda etmiş sarı saçlı mavi gözlü bir imgeye, 1500 yıl sonra And dağlarındaki İnkalar için Tanrılar Panteonundaki yeni bir ilaha, 2023 yıl sonraysa Sahraaltı Afrika ülkelerindeki insanlar için kurtarıcı bir imgeye dönüşebiliyor.
İnsanoğlu böyle bir tür ve "Hayali Cemaatler" gibi kitaplarda formüle edildiği gibi 100 kişiden daha büyük topluluklar oluşturabilmek için böyle mitlere ihtiyaç duyuyor.
Rüzgarların özellikle şehirlerde sert estiği bu dönemlerde, korkmadan ve cesaretle gerçekleri söyleyebilen tanıdığım birkaç adamdan birisiniz hocam. Dilinize sağlık, Allah uzun ömürler versin.
50 sene sonra Sevan Nişanyan'ın bu yazdıklarını okuyacak bir kişi bile kalmayacak ama Atatürk hâlâ 10 Kasım'larda saygı ve minnetle anılacak.
Katılıyorum. İlkokul bahçelerinde soğuktan titreyerek törenlere katılmak zorunda olan çocuklardık.
"1938 yılında ölmüş bir siyasi şahsiyet olan Atatürk başka bir hadise, konuyla ilgisi yok."
Yazının sonunda çok doğru bir noktaya parmak basmışsınız. Bazı Hristiyan mezheplerinde İsa'nın diyofizit doğasının temel alınması gibi bir durum günümüz Türkiye toplumundaki Atatürk imgesi için görülüyor. Bu mitin dallanıp budaklanması ve farklı kesimlerin rol modeli olmasıysa şaşılacak bir durum olmaktansa toplumların genel karakteri. Nasıralı Yahudi bir marangoz (veya rabbi) 200 yıl sonra pagan Romalıların eşek kılığında tasvir ettikleri sahte bir tanrıya, 1000 yıl sonra Germen kabileleri için insanoğlunun günahlarının kefareti için kendini feda etmiş sarı saçlı mavi gözlü bir imgeye, 1500 yıl sonra And dağlarındaki İnkalar için Tanrılar Panteonundaki yeni bir ilaha, 2023 yıl sonraysa Sahraaltı Afrika ülkelerindeki insanlar için kurtarıcı bir imgeye dönüşebiliyor.
İnsanoğlu böyle bir tür ve "Hayali Cemaatler" gibi kitaplarda formüle edildiği gibi 100 kişiden daha büyük topluluklar oluşturabilmek için böyle mitlere ihtiyaç duyuyor.
Rüzgarların özellikle şehirlerde sert estiği bu dönemlerde, korkmadan ve cesaretle gerçekleri söyleyebilen tanıdığım birkaç adamdan birisiniz hocam. Dilinize sağlık, Allah uzun ömürler versin.