Çankırı'nın antik Gangra şehrinden geldiği konusunda şüphe yok diye biliyorum. Gangra da bildiğim kadarıyla eski Anadolu dillerine dayanan bir isim.
Niğde'nin Roma devrindeki adı Magida bildiğim kadarıyla. Ama Hitit devrindeki adı olan Nahitiya (ya da Nahita) ile Selçuklu devrindeki adı Nagda'nın n ile başlamasına bakılırsa Roma devrindeki adı hem Magida hem Nagida da olabilir.
Mardin hakkında verdiğiniz etimoloji pekala doğru olabilir, diğer başlıca etimoloji olan "kale" etimolojisi ile yarışır, ha, Mardlar Kürtler değil de başka bir İrani halk diyenler olabilir, ama Kürtler ya da en azından onları oluşturan İrani aşiretlerin bir bölümü Mard denen İrani halk olabilir pekala.
Şırnak ile Sarisa aynı yer mi emin olamadım. En azından adları irtibatlı görünmüyor ses benzerliğine rağmen. Ama her halükarda tarihi Sarisa oralarda bir yerde olmalı.
Balıkesir için "Paleokastron" etimolojisi hiç bir zaman tatmin edici gelmedi bana, ama "Paleokesarya" etimolojisini duymamıştım, incelemeye değer görünüyor.
Hocam, Türklerin yer adlarını değiştirdiklerini biliyoruz (ve yeryüzündeki neredeyse her toplumun da kondukları yerlerin isimlerini değiştirdiğini biliyoruz), acaba hangi noktadan sonra isim değiştirmek kültür yok etmek gibi durumlara gelir/gelebilir?
20. asırdan evvel bilinçli olarak eski yer adlarının yenileriyle değiştirildiğini sanmıyorum bizim coğrafyada. Eski isimlerinden kurtulalım, yeni isimlere geçelim diye bir amaç göremiyorum 20. asırdan evvel.
Ha, bir bölgede eski bir kültürün zararına yeni bir kültür yayılıyorsa bu olana kültür imhası demek mümkün. Bunu bu tip her kültür yayılması için demek mümkün, örneğin Yunan kültürünün eski Anadolu kültürlerinin zararına Anadolu'da yayılması için de bu söylenebilir, ama bu pekala Anadolu yerlilerinin desteği ile de olmuş olabilir, adamlar kendi kültürlerini kısmen de olsa bırakıp Yunan kültürüne geçmek istiyorlarsa kim onlara itiraz edebilir?
İşgal yoluyla yayılan kültürlerde kültür değişimleri yerli halklar için daha sancılı olur tabii, daha az kendi rızaları ile olur çünkü. Ama orada da acele etmemek lazım, mesela İslamın Anadolu'da ve Balkanlar'da hemen yayılmadığını, aksine asırlar içinde yayıldığını biliyoruz, tamamen zorla yayılsa çok daha hızlı yayılması beklenir, hiç zor kullanılmadı da diyemeyiz tarihi örneklere bakılırsa, gerçek ortada bir yerde çoğu konuda olduğu gibi.
Antik ve/veya geçmiş kültürlerin bıraktığı orijinal isimler göçerlerin saldırısı, yağması ve kendi cehaletinden doğan yobazlığı ile erozyona uğrayıp kaybolur ya da değişime uğrar.
İlacı yerleşiklerin eğitimi desteklemesi, daha çok yetkin ve üretken insan yetiştirmesi, sermaye birikimi, kalıcı eserleri, teknoloji ve üretim artışı sağlanmasıdır. İstila ve savaşa da direnmek için tarih ve sosyoloji bilincinin parlatılması şart! Görünen o ki, erozyon ve yıkım günümüzde daha şiddetli sürüyor çünkü popülizm aldı başını gidiyor !
Mardin Aramice kale,hisar anlamına gelen mareda sözcüğünden alıntı şehrin dağın zirvesine kurulu olması etimolojiye tam oturuyor
https://en.m.wiktionary.org/wiki/%DC%A1%DC%AA%DC%95%DC%90#Classical_Syriac:_cityof
araplarin, omer sonrasi olmasi lazim fetihlerinde kurdugu garnizon/hisar/sehirin adi "erzin-erzen" diye geciyor kaynaklarda, "erzen-i rum" seklinde soylenmis daha sonra. bilmiyorum araplarin kayitlarinin yalancisiyim..
Çankırı'nın antik Gangra şehrinden geldiği konusunda şüphe yok diye biliyorum. Gangra da bildiğim kadarıyla eski Anadolu dillerine dayanan bir isim.
Niğde'nin Roma devrindeki adı Magida bildiğim kadarıyla. Ama Hitit devrindeki adı olan Nahitiya (ya da Nahita) ile Selçuklu devrindeki adı Nagda'nın n ile başlamasına bakılırsa Roma devrindeki adı hem Magida hem Nagida da olabilir.
Mardin hakkında verdiğiniz etimoloji pekala doğru olabilir, diğer başlıca etimoloji olan "kale" etimolojisi ile yarışır, ha, Mardlar Kürtler değil de başka bir İrani halk diyenler olabilir, ama Kürtler ya da en azından onları oluşturan İrani aşiretlerin bir bölümü Mard denen İrani halk olabilir pekala.
Şırnak ile Sarisa aynı yer mi emin olamadım. En azından adları irtibatlı görünmüyor ses benzerliğine rağmen. Ama her halükarda tarihi Sarisa oralarda bir yerde olmalı.
Balıkesir için "Paleokastron" etimolojisi hiç bir zaman tatmin edici gelmedi bana, ama "Paleokesarya" etimolojisini duymamıştım, incelemeye değer görünüyor.
Hocam, Karabük Eskipazar'da Hadrianaupolis antik kenti var, 4. yüzyılda kurulduğu düşünülüyor yazıyı okurken aklıma geldi.
Hocam, Türklerin yer adlarını değiştirdiklerini biliyoruz (ve yeryüzündeki neredeyse her toplumun da kondukları yerlerin isimlerini değiştirdiğini biliyoruz), acaba hangi noktadan sonra isim değiştirmek kültür yok etmek gibi durumlara gelir/gelebilir?
20. asırdan evvel bilinçli olarak eski yer adlarının yenileriyle değiştirildiğini sanmıyorum bizim coğrafyada. Eski isimlerinden kurtulalım, yeni isimlere geçelim diye bir amaç göremiyorum 20. asırdan evvel.
Ha, bir bölgede eski bir kültürün zararına yeni bir kültür yayılıyorsa bu olana kültür imhası demek mümkün. Bunu bu tip her kültür yayılması için demek mümkün, örneğin Yunan kültürünün eski Anadolu kültürlerinin zararına Anadolu'da yayılması için de bu söylenebilir, ama bu pekala Anadolu yerlilerinin desteği ile de olmuş olabilir, adamlar kendi kültürlerini kısmen de olsa bırakıp Yunan kültürüne geçmek istiyorlarsa kim onlara itiraz edebilir?
İşgal yoluyla yayılan kültürlerde kültür değişimleri yerli halklar için daha sancılı olur tabii, daha az kendi rızaları ile olur çünkü. Ama orada da acele etmemek lazım, mesela İslamın Anadolu'da ve Balkanlar'da hemen yayılmadığını, aksine asırlar içinde yayıldığını biliyoruz, tamamen zorla yayılsa çok daha hızlı yayılması beklenir, hiç zor kullanılmadı da diyemeyiz tarihi örneklere bakılırsa, gerçek ortada bir yerde çoğu konuda olduğu gibi.
Antik ve/veya geçmiş kültürlerin bıraktığı orijinal isimler göçerlerin saldırısı, yağması ve kendi cehaletinden doğan yobazlığı ile erozyona uğrayıp kaybolur ya da değişime uğrar.
İlacı yerleşiklerin eğitimi desteklemesi, daha çok yetkin ve üretken insan yetiştirmesi, sermaye birikimi, kalıcı eserleri, teknoloji ve üretim artışı sağlanmasıdır. İstila ve savaşa da direnmek için tarih ve sosyoloji bilincinin parlatılması şart! Görünen o ki, erozyon ve yıkım günümüzde daha şiddetli sürüyor çünkü popülizm aldı başını gidiyor !